Samsun’un Vezirköprü ilçesi, limandan uzak olduğundan ‘gönülden de uzak olmuş’ bugüne dek. Sahilde balık kamyonları kalkarken peş peşe, tütünler gemilere yüklenirken ha bire, Vezirköprü uzaktan izlemiş, sakin sessiz içine çekilmiş. Halbuki burası Osmanlı Devleti Dönem i’nde göz bebeği bir diyar haline gelmiş. El yapımı bakır semaverlerinden çay içenler çayın tadını öve öve bitirememiş. İlçe modern zamanlara da ayak uydurmuş. Vezirköprü Belediyesi, yerli! yabancı turist çekebilmek için projeler geliştirmiş. Hatta, son derece yaratıcı bir buluşla, ilçenin dağlarında ‘Veziroff’ adında Offroad yarışları fikri hayata geçirilmiş. 0 yarışlar devam ediyor. Vezirköprü Belediyesi, dünyanın dört bir yanından sporcuları ağırlıyor, olimpik havuz yaptırıp ev kadınlarına, çocuklara yüzme öğretiyor.
Biz de düştük yollara, Vezirköprü’yü ziyaret ettik. İlçenin dününü bugününü Belediye Başkanı İbrahim Sadık Edis’ten dinledik. Edis, halkın mutluluğunu çok önemsiyor. Bu yüzden ilk iş olarak ilçeye bir yüzme havuzu kazandırmış.
Hemen ardından ilçeye parklar, dinlenme alanları ve mesire yerleri kazandırnıış. Veziroff yarışları onun gurur kaynağı. Çok eski bir han olan ve şimdi misafir evi olarak kullanılan Taşhan’da sporcuları ağırlamaktan mutluluk duyuyor. Her yıl, ilçedeki çocuklar için sünnet şefliği düzenliyor. Taşhan’da Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği koroları için konserler organize ediyor. Vezirköprü ‘nün özellikle Offroad yarışlarıyla gençler için de cazibe merkezi olacağını düşünüyor.
Vezirköprü Offroad Kulübü’nün de aktif biçimde desteklediği yarışlar, sadece ilçeyi değil, Samsun’un dahil olduğu bölgeyi coşkuyla ayağa kaldırıyor. Türkiye’nin belki de en sevimli ismine sahip Kunduz Dağı’nda o coşku zirve yapıyor! Yarışçılar ve onları izlemeye gelenler, gözlerini Kunduz Ormanları ve olağanüstü güzellikteki doğadan alamıyor.
İskender de buradan geçmiş
Vezirköprü’nün tarihi Hititlere kadar uzanıyor. ilk şehir Hititler tarafından şimdiki ilçe merkezinin 2,5 km. kadar uzağına kurulmuş. Bu Vezirköprü’nün ilk kuruluşu sayılıyor. Son yıllarda yapılan arkeolojik kazılarda Hititler’in kutsal kenti Nerik’in Vezirköprü’de olduğu düşünülüyor.Oymaağaç köyündeki höyükte yapılan kazılarda önem Il tarihi eserlerin yanı sıra Karadeniz Bölgesi’nde ilk defa çivi yazısı ile yazılmış tablet parçaları ve üzerinde kutsal kent Nerik ifadeli mühürler bulunan tabletler ele geçirilmiş. Bu da bu bölgenin önemini gündeme getirmiş. Bulunan tüm parçalar Samsun Müzesi’nde sergileniyor. Vezirköprü MÖ 1200 yıllarında Frtgya hakimiyeti ve Paflagonya idaresine girmiş. Daha sonra Büyük skender tarafından ele geçirilmiş. Frigyalılar’ın akınları ile yıkılan şehri ikinci kez ve yeni tan kuranlar zansJ rn ş. 0 zamanki adı ‘Fezmor ea ‘Teakliodiopolis’ diye anıl. c. İlçede çok sayıda Bizans Dönemi’nden kalma sütun ve sütun başlıkları da bulunmuş. Peki, Köprülü Mehmet Paşa’nın Vezirköprülü’lüğü nereden geliyor derseniz: Mehmet Paşa aslında Arnavut kökenlidir. 1 575’te Rudnik’te doğmuştur. Köprülüier ailesine adını vermiştir. Mehmet Paşa’nın eşi Ayşe Hanım Köprülü’dür (Vezirköprü). Mehmet Paşa da, görevde olmadığı zamanları hep eşinin memleketinde geçirir. Buraya camiler, hamamlar, hanlar, yollar yaptırır. İmarıyla çok ilgilenir. 0 yüzden de adı Köprülü’ye çıkar, bu ismi tüm sülalesine de miras bırakır. Köprülü Mehmet Paşa çok genç yaşta saray hizmetine girmişti. Son olarak sadrazamlığa kadar yükselen Köprülü Mehmet Paşa, beş yıldan biraz fazla sadrazamlık yaptıktan sonra 30 Ekim 1661 günü Edirne’de öldü. Vezirköprü’nün en ilgi çeken yerlerinden biri de meydandaki saat kulesi. Bu kule, 1906 yılında Sivas valisi Reşat Akif Paşa tarafından yaptırılmış. 1943 depreminde büyük hasar gören fakat aslına uygun olarak tekrar restore edilen, dört taraflı saatleri çalışır durumda olan Vezirköprü Saat Kulesi şimdilerde tekrar restore ediliyor. “Vezirköprü’yü turizmde marka şehir yapmaya kararlıyız” diyen Belediye başkanı İbrahim Sadık Edis saat kulesi restorasyonuyla da yakında ilgili. Restorasyon burada da, Topkapı Sarayı başta olmak üzere, tarihi saatlerin yapımında baş usta olarak görev yapmış tecrübeli bir isim olan Ahmet Acun’a emanet. “Vezi rköprü ‘ye yolunuz düşerse” demeyeceğiz. Ne yapıp edip yolunuzu düşürün ve bu benzersiz ilçeyi gezin. İlçede saat kulesi dahil görülecek pek çok şey var. Ama öylesine benzersiz bir doğaya sahip ki, saatleri zamanı duruyor. Geniş çayırları, Kunduz Ormanları, şansınız varsa ormanda karşınıza çıkacak geyikleri, Karadeniz mimarisinin en güzel örneklerini sergileyen dağ evleri, Veziroff’a parkur olan dereleriyle Vezirköprü, insanda “yeniden, yeniden, yeniden gitmek” isteği uyandırıyor.
Kömür ateşinde demlenen bir başka olur
Vezirköprü el sanatlarının hala önemsendiği bir ilçe. Buranın simgelerinden biri de semaver. İlçenin merkezindeki Bedesten Çarşısı’nda ustalar bütün gün bakıra şekil verip, çeşit çeşit semaverler üretiyorlar. Çok zahmetli bir iş. Bu yüzden de bu işi yapan ustaların sayısı giderek azalıyor. Semaverler fabrikalarda yapılıyor.
Halbuki semaver Türk çay kültürünün bir parçası. Özellikle açık havada, kalabalık ortamda, tiryakisinin gözdesi olan bir çay demleme yöntemi. Odun ateşinde yavaş yavaş kaynayan çayı içmenin tadı bir başka.Ateşlik, gövde, baca ve demlik kabini gibi dört ana bölümü bulunan semaverlere ilginin yeniden canlanması için Vezirköprü Belediyesi elinden geleni yapıyor, Bedesten Çarşısı’nı güzelleştiriyor ama iş herhalde yeni nesilde bitiyor. Bu geleneği yaşatmak gençlere kalıyor.
Vezirköprü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder