Cipro’nun bu denli popüler olmasının kökenleri, Körfez Savaşı yıllarına uzanıyor. 1990 yılında başlatılan “Çöl Kalkanı Operasyonu” sırasında, Irak’ın, şarbonu da içeren büyük bir biyolojik savaş programına sahip olduğu sanılıyor. du. 0 dönemde elde yeteri kadar şarbon aşısı bulunmadığından, ABD’li yetkililer, olası bir şarbon saldırısından sonra kullanılacak antibiyotikleri önceden belirlemeye karar verdiler. Irak’ın piyasadaki ilaçlara direnç kazanmış şarbon cinsleri geliştirmiş olabileceğinden korkulduğu için, düzinelerce ilaç arasından, o zamanlar yeni çıkmış olan ciprofloxacin’de karar kılındı. Deneylerde ilacın şarbona karşı etkili olduğu görülmüştü; ancak asıl önemli olan, o zaman henüz yeni çıkmış olduğu için Irak’ın bu ilaca direnç kazanmış yeni bir şarbon cinsi üretmiş olması çok düşük bir olasılıktı.
1999 yılında bir grup uzman, şarbonun biyolojik silah olarak kullanımı üzerine Amerikan Tıp Birliği’nin dergisinde ortak bir makale yayımladılar. Yazıda, herhangi bir saldırıda kullanılan şarbonun cinsi bilinmediği sürece, Cipro’nun tedavi için en iyi ilaç olduğu belirtiliyordu. Neden olarak da, o zamana kadar, şarbon bakterilerinin bu ilaca direnç kazandığını gösteren herhangi bir raporun yayımlanmamış olması gösteriliyordu. Öte yandan araştırmacılar, saldırıda kullanılan şarbon cinsi- nin, başka antibiyotiklerle de tedavi edilebilecek bir cinsten olduğu anlaşılırsa, doktorların tedavide “en kolay erişilebilen, etkili ve en az zehir etkisi gösteren” antibiyotiği önermeleri gerektiğini de belirtiyorlardı. Bugün sağlık uzmanları, ciprofloxacin’in gereksiz ve fazladan kullanımının birçok açıdan zararlı olacağını söylüyorlar. Oncelikle ilaç, bedendeki sağlıklı bakterileri de yok ediyor; bu durumsa bedeni başka patojenlerin etkilerine karşı savunmasız bırakıyor. Ote yandan, gerekli süre tamamlanmadan ilacın kullanımını bırakmak, ilaca direnç kazanmış bakteri cinslerinin ortaya çıkmasına neden oluyor.
En popüler ilaç cipro
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder