Efsaneye göre Hazar Gölü kıyıları iki sevgilinin ölümsüz aşkına ve hazin sonuna tanıklık etmiştir. Sevdiğine kavuşabilmek için gece gölü yüzerek geçen delikanlıya bir çıranın ışığı rehberlik yapar. Ama kızın babası durumu anlayıp bir gece çırayı söndürür, yönünü bulamayan genç boğularak can verir. Onun ardından da sevgilisi kendisini suya atar. Derler ki, o gün bugündür gençler ellerindeki çıralarla iki sevgiliyi ararlar.
Efsaneyle ne ölçüde ilgisi var, kimbilirl Elazığ, ünü dünyayı tutmuş ‘çayda çıra’ ve Hazar Gölü ile anılır. Elazığ deyince akla bu iki simgeyle bilinen iki hazinesi gelir: Türküleri ve oyunlanyla folklorü ve su kaynakları.
Harput’un yokuşuna..
Bir Elazığ türküsü, “Harput’un yokuşuna diye başlar. Nitekim, Harput Kalesi çevresindeki uçurumlarla akla önce bunu getirir. Anadolu’nun en görkemli sıradağlarının eteğinde, Keban ve Karakaya Baraj Gölleri ile Hazar Gölü’nün çevrelediği Elazığ’ın, M.Ö 2 binli yıllara uzanıyor. Deyim yerindeyse çekirdeğini de Harput Kalesi ve çevresi oluşturuyor. Derin uçurumlarla çevrili Harput Kalesi’nin günümüzden tam 4 bin yıl önce IJrartular tarafından inşa edildiği
tahmin ediliyor. Harput, dönemin güçlü devletleri tarafından önemli bulunmuş, sayısız istila atlatmış, 1 516 yılında Osmanlı hakimiyetine girmiş. Yüzlerce yıl boyunca da şehir Harput adıyla bilinmiş.
İsim babası Atatürk
1834 yılında Reşit Mehmet Paşa tarafından kentin merkezi, Agavat Mezrası’na taşınmış ve ismi ‘Mamret-ül Aziz’ olarak değiştirilmiş. Ancak halk bu telaffuzu zor isme alışamayınca kent El-Aziz olarak anılır olmuş. Kurtuluş Savaşı’na büyük destek veren kenti, ulu önder Atatürk de unutmamış. Gazi Mustafa Kemal, 1937 yılında ziyaret ettiği bu güzel kente, ‘Azık jli’ anlamına gelen Elazığ adını uygun görmüş. Dünün kalesi, mektep ve camileri, hamamları, çarşıları ile ünlü Harput’u, bugünün Elazığ’ını ortaya çıkarmış.
Selçuklu mirası: Eğik Minare
Elazığ’da Selçuklu döneminden kalan pek çok tarihi yapı bulunuyor. Bu camilerden en ünlüsü 1156 yılında dönemin ünlü hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırılan ve halen ibadete açık olan Ulu Cami… Anadolu’daki en eski lslam eserlerinden biri olan caminin taş işçiliği hayranlık uyandırıyor. Eğri minaresi ise görenlerde bir kez daha bakma ihtiacı yaratıyor.
700 yıllık sır çözüldü
Bölgeyi ziyaret edenlerin görmesi gereken diğer tarihi ve dini yapılar ise, Alacalı ve Sarahatun camileri, Ahi Musa Mescidi ve Mansur Baba Türbesi. Arap Baba Türbesi yakın bir döneme kadar gizem tutkunlarının en önemli uğrak noktalarından biriydi. Çünkü, Arap Baba olarak anılan islam aliminin naaşı 700 yıldır bozulmadan duruyor, her isteyen onu ziyaret edebiliyordu. 2008 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden izin alınarak Arap Baba’nın naaşı üzerinde bir inceleme yapıldı ve yüzlerce yıllık sır gün yüzüne çıkmış oldu. Arap Baba’nın bedeni, henüz siamiyet öncesi geleneklerini terk etmemiş dönem insanları tarafından Orta Asya’ya özgü yöntemlerle mumyalanmıştı…
SÜt Kalesi
Harput’u Harput yapan yapıların başında ise kalesi geliyor. Süt Kalesi olarak da anılan ve Urartular döneminde yapıldığı tahmin edilen kalenin yüksekliği, kimi noktalarda 400 metreye kadar ulaşıyor. Sayısız istilalar, depremler ve yangınlar atlatan bu görkemli yapı, insan emeğinin direnci konusunda en iyi örneklerinden biri… Meryem Ana Kilisesi ise bölgedeki en eski dini yapılardan. M.S 4’üncü yüzyılda yapıldığı tahmin edilen yapı, dikdörtgen planlı ve kayalar üzerinde yükseliyor. Elazığ’ı ziyaret edenlerin uğraması gereken diğer bir nokta ise Arkeoloji ve Etnografya Müzesi… Keban Eski Eserleri Kurtarma Projesi kapsamında elde edilen arkeolojik buluntular ve kentin tarihine ışık tutan nadide eserler burada meraklıları ile buluşuyor.
İsteyene ışık isteyene huzur veriyor
Elazığ’da doğal güzelliklerle buluşmak isteyenler ise, Keban ve Karakaya Baraj Gölleri’ni, Hazar Gölü’nü, doğa harikası Buzluk Mağarası’nı, kaplıca ve içmeleri mutlaka ziyaret etmeli. Elazığ kent merkezine 26 kilometre uzaklıktaki Hazar Gölü denizden tam bin 250 metre yükseklikte. Eşsiz bir manzaraya sahip olan göl, sodasız, tuzsuz suyu ve yeşil kıyılarıyla kentin sayfiyesi konumunda. Yeşilin ve mavinin her tonunun görülebildiği bu berrak gölde
dilerseniz yüzebilir dilerseniz balık tutabilirsiniz.
Ülkenin en büyük elektrik üretim merkezlerinden biri olan Keban Baraj Gölü ise, Güneydoğu’nun kalkınma hamlesini gösteren bir anıt niteliğinde. Harput’a 11 kilometre uzaklıktaki Buzluk Mağarası’nı gezmeyi unutmayın. Mağara adı üstünde yaz aylarında bile içinde barındırdığı buz sarkıtları ve dikitleriyle bir doğal hazine. Yılda yaklaşık 20 bin kişi burayı ziyaret ediyor. Yoğunağaç Köyü’ndeki Golan Kaplıcaları da romatizma, netrit, poli-netrit, kırık-çıkık, kadın hastalıkları ve cilt hastalıklarından muzdarip olanlar ağırlıyor.
Dünyada sadece Anadolu, ra n, Himalayalar ve Afganistan’da yetişen ters laleler
ise bölgenin bir başka doğal güzelliği… Mart ve Nisan aylarında açan ters laleler sayesinde Elazığ doyumsuz bir görsel şölene ev sahipliği yapıyor.
Elazığ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder